Yedinci Evdeki Şiron

Burası yakın ilişkilerinizde bulunan en derin yaranızı gösterir. Anne ve baba boşanmalarını veya zorlu bir evliliklerinin olması şeklinde yansıyabilir. Büyürken onlarla olan yakınlık eksikliğini de gösterebilir ve bu da kişiyi ilişkilerle alakalı huzursuz duygulara doğru sürükler.

Yakın beraberlikler kurmak istediğiniz insanlar tarafından istenmeyen veya reddedilmiş hissedeceğiniz için hepsinden uzaklaşmak isteyebilirsiniz. Böylece ilişkilerin içyüzünü çözmüş olursunuz. Aynı zamanda başkalarının ilişkilerindeki sorunları kolayca tespit edebilir ve onlara nasıl düzeltileceğini gösterebilirsiniz. Ama yine de kendinizi anlayışsız ve huysuz hissedebilirsiniz.

Terk edilmekten korkuyorsunuz. İlişkide mutlu olmak için sadakate, bağlılığa ve bunlara güvenmeye ihtiyacınız var. Oysa dış etkenlerin baskısına rağmen mutlu olmanın temel anahtarı reddedilme korkusunu yenmektir. Yalnız kalmayı öğrenerek bunu yapabilirsiniz. Haritanızdaki bu yerleşimi sineye çekerek iyileştirmelisiniz. Bunu yapmak, kendinizi dizginleyerek ihtiyacınız olan tek şeyin kendiniz olduğunu anlamaktır.

Şiron'un Yedinci Evdeki Enerjisi

Şiron'u bu evde olan bu insan, sevdiğimizi ve önemsediğimizi iddia ettiğimiz kişilere verebileceğimiz zararı ve eziyeti deneyimler. Bu yüzden genelde tecrübeli olarak ilişki kurmayı, hatta bir ilişkiye başlarken sırf bu yüzden ertelemeyi bile tercih eder. Çünkü önceden neler yapabileceğini fark ettiği için bunu masum birine dayatmak gibi bir niyeti yoktur.

İhtiyacı olan tek şeyin sevgi olduğuna, gerçek sevginin daima süreceğine, herkesin ulaşılabilir olduğuna, doğru insanların birbirini bulabileceğine, sevginin yerinin doldurulamaz, ayrıcalıklı, saf ve temiz olduğuna ve asla kötülük içermeyeceğine inanmanın aslında tehlikeli olabileceğini zor da olsa zamanla öğrenir.

İdeal birlikteliğin uzlaşılmayan kısmı, sevgilinin sevgiliye karşı gösterdiği tutumu ifade eder. Bu tutum sevgi adına bir ölçüye kadar veya yeterince yakınlık olarak kabul edilmez. Zira ideal bir aşk, gerçeklerin kolay kolay değiştiremeyeceği bir beraberlikte kayıtsız şartsız meydana gelir. Böylece gerçeklik ikinci plana atılır ve gelişen olaylar ne olursa olsun ilişkiyi sekteye uğratmaz diye düşünülür.

Sevgiliyle hayatı paylaşmak ve gerektiğinde onun için birçok şeyden feragat etmek, ideal bir beraberliğin adeta simgesi gibidir. Kısaca aşk kavramı pek çok harika şeyler içerebilir. Fakat aynı zamanda tehlikeli de olabilir. Çünkü bazen yaşanan tatsızlık ve gerginlikler acıtır ve bize saçma sapan şeyleri yaptırır.

Bu birey her ne kadar mağdur olanları korumak ve yanlarında olmak için çok çabuk harekete geçse de, bazen mağduru oynayan biri tarafından suistimal edilmeye açıktır. Başkalarına verilen manevi zararın üstesinden gelmenin ne kadar zor olduğunu bilir. Tam da bu yüzden insanların güvensizliklerini aşmaları için onlara yardım etmekte de çok iyidir.

Harika bir dinleyicidir. İnsanları anlamak ve tanımak için vakit ayırır. Ona ihtiyaç duyan birine dikkatini vermekte son derece başarılıdır. Uranüs 1637 yılında Terazi burcundayken, Descartes "Düşünüyorum, o halde varım" demiştir. Bunu artık herkes bildiği için ve çoğunun bu sözün gücü ve etkisi hakkında çok az bilgisi olduğu için, buradaki anlayış cinsiyete özgü değildi. Ama kadınlar ve cinsel istekleri olanlar için radikalceydi.

Fikirlerin böyle eşit olarak buluşması halen Terazi burcu ve Yedinci Evin enerji merkezinde yer alır. Bu birey de ilişkilerinde cinsiyet ve toplumsal geleneklerin ötesine geçmeye çalışan Descartes gibi hareket edebilir. Ancak, bu durum onu mevcut durumun sorgulandığına vakıf olmak istemeyenlerin eleştirilerine karşı savunmasız hale getirir.